OKTAY ANILANMERT İLE RÖPORTAJ

o_anilanmertİdeale Koşanlar, Uçmak, Olmayan Mekanın Resimleri gibi temalarla sergilemeler yapan sanatçı bu defa daha büyük bir alan isteyen zemin üzerine sadeleşmeye yönelen çalışmalarıyla karşımıza çıkıyor.

Sanatçı, genellikle, resimlerinde günümüz dünyasında kaybolmakta olan insan ögesinin değerlerini ve yaşamla ilgili konuları yorumlamaktadır. Bu konuların ele alınışı soyut-figüratif, gerçek üstü, minimalist anlatımlarla birlikte, bazen espri mizah, bazen de eleştiren bir yaklaşım içindedir. Zıtlıklarla göze çarpan figürlerin eylemleri yaşamla ilgili çağrışımlarla yüklüdür.

Resimlerinizdeki mekândan söz etmek gerekirse; Bir serinizin isminde sizin de vurguladığınız üzere “olmayan-mekan”dan bahsedebiliriz. Görülmeyen ama sanki görülmesini istediğiniz bu mekândan biraz bahseder misiniz?

Olmayan mekanların resimlerinin konusu çağrışımlarla dolu geniş bir kavramdır. Resimlerimzdeki mekan soyuttur, boşluktur. Bazen denizin için, bazen de gökyüzüdür. Bu boşluğu anlam kazanması da içinde yer alan nesne ve figürlerin hareketleridir. Yeni resimlerimde, mekan ortadan kalkdırılmıştır. Figür veya nesneler, kolaylıkla algılanamayacak, yerçekimsiz bir mekanda yer almaktadırlar. Amacım yaşamla ilgili konuları ele almak ve soyut gerçeküstü bir dille yorumlamaktır. Bu konular, minimalist anlatmlarla bazen espri-mizah bazen de eleştiren bir yaklaşım içindedir.

İnsan figürleri ve diğer figürlerin (özellikle balıkların) aynı yokluğu paylaşmaları, birbirleriyle içsel bir bağlılık oluşturuyor.

Bir çok resimlerimde izlendiği gibi, birbirine karışan, kaynaşan figürler zaman zaman birbirlerini yönlendirmekte ve sürüklemektedirler. Burada figürler tüm zanlıların sembolüdür. Hepsi birbirlerini tanımaktadırlar. Resimlerimdeki figürlerin çıplak oluşu eşitliği, ast, üst rütbesini ortadan kaldıran, doğa ve insanı eşit olarak ele alan bir düşüncedir.

Atölyenizde desenlerin bir hayli fazla olduğunu görüyorum; dinamik kurgularınızda hissedilen çizgilerinizi ele veriyorlar. Ama bunun haricinde renklerinizin çizgisel dinamizme ve kurgunuzla bağlantısından bahseder misiniz?

Her zaman çizgiyle düşünürüm. Duygu ve düşüncelerimin biçime dönüşmesi karamalarla olur. Çizgi benim için konuşan bir öğedir. Kullandığım renk ve çizginin oluşturduğu görsellik minimalist bir tavrı da destekliyor. Çizgisel anlatımın siyah-beyaz resimlerimin yalın kontrastlığı içinde oluşturduğu hareketi ve dinamizmi güçlendirdiğini görüyorum. Son işlerimde çizginin mi rengi, sırtlayıp götürdüğünü rengin mi çizgiyi sırtladığına karar veremedim. Bence beraberliği ortamı ateşliyor.

Figürün var oluşunu bir ressam olarak anılarınızın da resminize etkisi vardır diye düşünüyorum.

Eserlerimi en çok etkileyen oluşum Pantomim snatıyla uğraşmam, oyun yazmam ve oynamamdır. Öğrenciliğime kadar uzanan bu minimalist sanat kolu en fazla çok şeyi, bilgiyi ileten yapısı ile beni zenginleştirmiştir. Bazı oyunlarım resim olarak biçim buldu. “İdeale Koşanlar” bunlardan birisidir. İdeal kavramı soyut bir kavramdır. Yaşam ile ilgili değerli ve değişken bir hedeftir. Bu kavuşma eylemi harekettir, dinamizimdir, koşudur. Bu konu resimlerimde beyaz resimler olarak yansımıştır. Birbirine karışan, kaynaşan figürler zaman zaman birbirlerini taşır, yönlendiri, sürür. Çoğu zaman da birbirlerini engelleyerek aynı yönde koşmaktadırlar. İnsanın insana davranışı resim çalışmalarıma kaynak olmuştur. Genellikle resimlerimde iki farklı figür hareket halinde yer alır. Bunlar zıtlık ve beden dilini anlamlaştıran figürlerdir.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir